CEYLAN SAĞLAM
TÜRK-İŞ’e bağlı Tekgıda-İş Sendikası Teşkilat Uzmanı Suat Karlıkaya, Kızılay İçecek Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin adına toplu iş sözleşmesi yapmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan mahkemeye yetki aldığını açıkladı. çalışanlar. Karlıkaya, “Kızılay holding haline geldi. İçerideki işçiler asgari ücretle çalışıyor. İçerideki işçiler ‘istifa’ dediği için mobbinge maruz kalıyor. Anayasal haklarını kullanan işçilere ne yazık ki izin verilmiyor. Bir hayır kurumunun çalışanlarına bu şekilde davranması etik değildir. Bu anayasal bir haktır” dedi.
Kızılay İçecek Sanayi ve Ticaret A.Ş.’de çalışan işçilerin örgütlü olduğu Tekgıda-İş Sendikası, işçiler adına toplu iş sözleşmesi yapmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan 4 Ağustos 2021 tarihinde yetki aldı. Ancak Kızılay İçecek, süreci mahkemeye taşıdı. Sendikanın örgütlenme uzmanı Suat Karlıkaya dün sosyal medya hesabından şu paylaşımı yaptı:
“BUNU DA DİKKATE ALDIK”
“Herkes Kızılay’ı konuşuyor. Konu hakkında biraz bilgi vereyim.
Tekgıda-İş Sendikası olarak Kızılay maden suyu fabrikaları için Bakanlıktan izin aldık. Doğal olarak, böyle bir yapı ne yapmalı? İşçinin iradesine saygı gösterilmelidir. Peki Kızılay yönetimi ne yaptı? Gitti, yetkisiz mahkemede yetkimize itiraz etti. Bunun amacı süreci uzatmak. Bu kuruluş sadece halka değil, çalışanlarına da yabancı, bildiğimiz kâr hırsıyla büyümeye çalışan bir şirket haline geldi. Organizasyon hedeflerinden kopuktur. Her şeyi not alıyorsak, not almışız demektir.
Konuyla ilgili yazımızı burada paylaşmak istedim. 1.5 yılda yanlış mahkemeye başvurdukları için yetkili mahkemeye yeni geldi. Dava devam ediyor.”
“İTİRAZ OLUŞMASIYLA YİNE 14 AY KAYBIMIZ OLDU”
Suat Karlıkaya, ANKA Haber Ajansı’na şu açıklamayı yaptı:
“Kızılay’ın maden suyu işletmelerinde üretim yapan Afyon ve Erzincan fabrikaları için Tekgıda-İş Sendikası olarak Çalışma Bakanlığı’ndan izin aldık. Yetki aldıktan sonra Kızılay patronları kasıtlı olarak projemize itiraz ederek süreci uzattı. Yetkisiz mahkemede yetki.Ancak bu sefer istinaf mahkemesine götürdüler.İstinaf mahkemesi de mahkemenin yetkili olmadığına karar verdi.Bu kez Kızılay yetkilileri üst mahkemeye götürdüler.Maalesef kaybettik Bu itiraz nedeniyle 14 aydır.Mahkememiz şu anda yetkili mahkeme Çağlayan Adliyesinde görülmektedir.
“KIZILAY TUTUYOR”
Burada anlatılmak istenen nokta, Kızılay gibi çocukluğumuzdan bu yana bizlerin yardım ve desteğiyle gözümüzün önünde büyüyen bir kurumun, ne yazık ki işçi haklarını yenecek noktaya gelmesi, anayasaya aykırı bir uygulamadır. . Bunlar Kızılay’ın bir şirket olması durumundadır. Üzüntüyle görüyoruz, üzüntüyle yaşıyoruz, bu şokla başımıza gelen bazı talihsizliklere de bu yönden bakmak gerekiyor. Kızılay bir holding şirketidir. İçeride, personel minimum bir ücret karşılığında çalışıyor. İçerideki işçiler istifa etmek için mobbinge maruz kalıyor. Anayasal haklarını kullanan çalışanlar ne yazık ki anayasal haklarını kullanamıyor. Bir hayır kurumunun çalışanlarına bu şekilde davranması etik değildir. Bir işçinin sendikaya üye olması anayasal bir haktır.
“KIZILAY’IN BUGÜN YAPTIKLARI KESİNLİKLE ETİK DEĞİLDİR”
Bu ülkenin Çalışma Bakanı televizyonda ‘Asgari ücret alınabilecek en düşük ücrettir. Bu ülkede bir hayır kurumunun sendikalara baskı yapması, sendikalaşmaya karşı tavır alması, işçileri örgütlenip sendikaya üye olmaları için çağrıda bulunmaları ibretlik bir hikayedir. Bu nedenle bu bahislerin ayrıntılı olarak ele alınması gerekmektedir. Kızılay’ın bugün yaptığı kesinlikle etik değil. Kesinlikle etik değil. Resmen acımasız kapitalizmin ürünü olarak ortaya çıkıyor. Deprem oldu ve sadece enkaz altında kalan canlar değil, insanlar da enkaz altında kaldı. Ruhumuz kaldı. Büyük toplumlar, kültürlü toplumlar anayasal haklara, yargıya ve hukuka saygılı toplumlardır. Bu konudaki mücadelemiz devam edecektir. Kızılay ve Tekgıda-İş Sendikası emekçilerinin emekleri her zaman devam edecektir.”
