Haber

Hugo Boss’ta Sendika Yüzünden İşten Çıkarmalar

(İZMİ) –Türk-İş 3. Bölge Temsilciliği, Almanya menşeli Hugo Boss’ta sendikal örgütlenme gerekçesiyle işten çıkarmalarla ilgili açıklama yaptı. Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak, “Sendika anayasal bir haktır. Anayasal hakkınızı kullanarak sendikalı olabilirsiniz. Bugüne kadar kapının önüne koyduğunuz arkadaşların bugüne kadar nasıl arkasında olduysak yine yanlarında olacağız. Biz üzüm yemek istiyoruz. Biz bağcıyı dövmek istemiyoruz” dedi.

işçi çıkarmalarıyla ilgili açıklama yaptı. işçi kıyımı devam ederken Türk-İş 3. Bölge Temsilciliği, konuya ilişkin basın açıklaması düzenledi. Açıklamada işçilerin sendikalı oldukları için işten çıkarıldığı ifade edilirken yaşananların Uluslararası Ceza Mahkemesi olan Lahey mahkemelerine kadar gidebileceği söylendi.

Türk-İş 3. Bölge Temsilciliği, konfederasyona bağlı TEKSİF Sendikası’nda örgütlü Hugo Boss iş yerinde sendika üyesi olan çalışanlara yönelik baskı, mobbing ve tazminatsız işten çıkarmaların artmasına ilişkin basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Türk-İş 3. Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak’ın yanı sıra Yurt Dışı Markalardan Sorumlu Genel Başkan Danışmanı Mustafa Perçin ve kıdem, ihbar gibi hakları verilmeden işten çıkarılan çalışanlar katıldı.

Çakmak: “Biz üzüm yemek istiyoruz. Biz bağcıyı dövmek istemiyoruz”

Türk-İş 3. Bölge Temsilcisi Çakmak, Hugo Boss yönetimine seslenerek şunları söyledi:

“25 yıldır serbest bölgede faaliyet gösteren Hugo Boss işletmesinin iki kıymetli emekçisiyleyiz. Bu iş yerinde biri 12 diğeri 10 yıldır çalışıyor. Ama sendikaya üye oldukları için işten atıldılar. Sanki anayasal suç işlemişler gibi tazminatsız ve hiçbir kural tanımadan kapının önüne konulmuşlar. Hugo Boss unutmasın ki artık bıçak kemikte. Hatta kemiği geçiyor. ya sendika olacak ya da sendika olacak. Biz bütün temsilciliklerimizi ve kurullarımızı bu iş için seferber edeceğiz. Gerekirse bütün dinamikleri seferber edeceğiz Hugo Boss’a bu sendikayı sokacağız. Kentimizin dinamikleriyle birlikte TEKSİF Sendikamıza ve örgütlenmeye çağrı yapıyorum. Korkmayın. 25 yıldır üzerinizden para kazanıyorlar. Para kazanmak için değil size huzur kazandırmak için geleceğiz Hugo Boss’a. Korkmayın. Sendika anayasal bir haktır. Anayasal hakkınızı kullanarak sendikalı olabilirsiniz. Bugüne kadar kapının önüne koyduğunuz arkadaşların bugüne kadar nasıl arkasında olduysak yine yanlarında olacağız. Biz üzüm yemek istiyoruz. Biz bağcıyı dövmek istemiyoruz.”

Perçin: “Lahey’e kadar olan bir yargılama süreci var”

Yurt Dışı Markalardan Sorumlu Genel Başkan Danışmanı Mustafa Perçin, yaşanan hak ihlallerinin uluslararası mahkemelere kadar uzanabileceğinin altını çizerek şu ifadeleri kullandı:

“Yıllardır süren bir mücadele var. Burada işten atılmış bir sürü arkadaşımız var. Hugo Boss’ta neler oldu… 2007 yılında ve daha öncesinde bizim İzmir şubemiz tarağından başlatılan bir mücadeledir Hugo Boss. Buradaki arkadaşlarımız hasmane bir tavırla işten atıldılar. Ayrıma, baskıya ve tacize uğradılar. Bugüne kadar haksız ve hukuksuz şekilde işten çıkarılan üyelerimizin sayısını hesapladık. Bugüne kadar yetki alacak noktaya gelmişiz işten çıkarmalar olmasaydı. Şu anda Almanya’da Tedarik Zinciri Özel Yükümlülüğü Kanunu adında bir kanun var. ve bundan çekiniyorlar. Alman menşeli firmalarda eğer ki bir çalışanı haksız ve hukuksuz bir şekilde işten atarlarsa insan hakkı suçudur. Lahey’e kadar olan bir yargılama süreci var ve çok ciddi maddi ve manevi tazminat ödemek zorunda kalıyor. Hugo Boss’un merkezinde herkes sendikalı. Çünkü kendi memleketlerinde sendikalı olmak yemek yemek, su içmek gibi bir şey. Ama buraya gelince orman kanunları. Burası emek sömürme yeri mi? Biz yıllardır bununla uğraşıyoruz. Bugün geldiğimiz nokta tamamen bir insanlık suçudur. Aksi halde bununla ilgili eylemlerimiz sürecek. Daha önce burada defalarca kez denetim yaptırdık. Hugo Boss yönetiminin sendikaya ve sendika üyelerine karşı düşmanca tavırlar sergilediği iddiaları geçti ve kanıtlandı.”

Taşdemir: “Hugo Boss artık insanların yakasından elini çek”

10 yıldır Hugo Boss’ta çalışan Sevinç Taşdemir,  sendikal faaliyetleri nedeniyle işten çıkarıldığını belirterek şunları kaydetti:

“Yaklaşık son 5 aydır çalışma alanım değiştirildi. Zaten mobbingler de başlamıştı. Daha sonra metot ihlalinden dolayı, benim hatam olmayan bir işi, benim hatam olarak öne sürmeleri… ve ben bu hatayı kabul etmedim. Çünkü benden sonra birçok operasyon var kontrol edilecek. Bunun mesuliyetini kabul etmediğim ve aynı hafta içerisinde 10 arkadaşımı sendikalı yaptığım için pazartesi günü Hugo Boss sözleşmenin feshine karar verildiğini söylediler. Ben de kabul ettim ve herhangi bir evrakımı imzalamadan işten ayrıldım. İçeride Arif Kaya tarafından ‘neden insanlar konuşmaya başladı, neden bastırılmıyor’ gibi bilgiler edindik. Bu bilgiler bizi yıldırmayacak. Hakkımı savunacağım. Hugo Boss artık insanların yakasından elini çek.”

Büyükyoldaş: “Hakkımı Hugo Boss’a bırakmayacağım”

İşten çıkarılan işçilerden olan Sinem Büyükyoldaş ise iş yerindeki mobbinglere değinerek şöyle konuştu:

“2013 yılından bu pazartesiye kadar Hugo Boss’ta çalışmaktaydım. İş hayatım, çalışmadığıma ve kalitesiz yönde olduğum gerekçesiyle sona erdirildi. Sendikaya üye olduğum için beni bu iş yerinde çıkardılar. Tüm arkadaşlarıma sesleniyorum. Hiçbir şekilde hakkımı Hugo Boss’a bırakmayacağım. Son bir sene içerisinde hastalandığımda dahi ‘Neden rapor alıyorsun, işe gel’ diyerek mobbing uygulandı. Bur iş yerinde hiçbir hakkımı bırakmayacağım. Hakkımı kimseye yedirmeyeceğim.”

Umut: “‘Sendikadan çık, şunu yap, böyle yapma, bizden yana ol’ diyorlardı”

14 yıldır fabrikada çalışan Musa Umut, sendikal faaliyetlerin engellenmeye çalışıldığını ifade ederek şunları söyledi:

“2010’dan beri Hugo Boss’ta çalışıyordum. 3. ayda işten çıkarıldım. Sebep olmadığı halde bir kumpas gibi işten çıkardılar beni. Sebepsiz… Onlar kendileri bir sebep buluyorlar zaten. Sendikada temsilcilik yapıyordum. Mobbing uyguluyorlardı. ‘Sendikadan çık, şunu yap, böyle yapma, bizden yana ol’ diyorlardı. Bir de üst yetkili olan insanlar ‘Bizden yana ol’ diyorlardı. Devamlı baskı vardı. Mesaiye kalmak istemiyordum, ‘Mesaiye kalacaksın, arkadaşların senin yüzünden mesaiye kalıyorlar’ deniliyordu. Bir hafta üst üste mesaiye kal, bir gün kalma hemen ‘Niye mesaiye kalmıyorsun’ deniliyordu. Sendika olmasa ben şu anda bitiktim. Hugo Boss haklarımı vermedi. Hakkımı hiç vermedi. Mahkemeliğiz zaten şu anda.”

dodurga-ajans.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu